Yabancı bahis sitelerinde Welterweight olarak geçen 62-67 kiloda iki "dede" boksör karşılaşıyor.
Vernon Forrest kazandığı 37 maçın 28'ini nakavtla bitirdi. 2 yenilgisi var.
"Bazuka" lakaplı Ike Quartey'in ise 37 galibiyetinin 31'i nakavt ile... Onun da iki yenilgisi var.
Bu iki yaşlı adam şimdi 5 Ağustos'ta karşı karşıya geliyor. Ike Quartey 2005 yılında yaptığı müthiş geri dönüşe kadar tamı tamına 8 yıl hiçbir galibiyet alamadı.
Vernon Forrest ise 2003'ten 2005'e kadar sakatlıklar ve Ricardo Mayorga'dan yediği Osmanlı dayağı yüzünden boksa ara vermişti.
Fakat ikisi de döndükten sonra iyi performans gösterdiler. Ike ilk 10 boksör arasında gösteriliyor şu anda. Forrest ise adı sanı duyulmamış adamları döverek istatistiklerini iyi tuttu, ama o adamları Aysel Gürel bile döverdi.
Ike Quartey tam formunda, ve bu maçı o belirleyecek diyoruz. Ike'a problem çıkaran rakipleri her zaman yavaş hareket eden ama "kodu mu oturtan", çevik olmayan adamlardı. Vernon ise öyle değil. Vernon temkinli takılıyor, fazla risk almadan dövüşüyor ve dolayısıyla az vuruyor. Maçlarını izlemek bile sıkıcı. Hani maçlarında bahis oynamıyor olsak gider Eurosport'ta golf falan izleriz, o bile daha hızlı bir oyun neredeyse...
Boks tekniği olarak ikisi birbirine hemen hemen eşit, ama Ike bu maçta bizce çok daha avantajlı çünkü hem çok daha deneyimli bir boksör, hem daha güçlü, hem de daha hızlı...
Ike Quartey bu maçı alır, ama muhtemelen puan ile kazanır. Nakavt edebileceğini pek sanmıyoruz.
Maçın tarihi yaklaştıkça özellikle boks bahislerinde çeşit sunan Bets10, Milyar ve Betelli'da bakabilirsiniz.
Yıllar önce Fener'in Pendik'e yenildiği maçta internette hem çok az site, hem de bahis oynayan çok az insan vardı. Bugün ise o maça benzeyen hazırlık maçları var ve bunlar kabus olabilir. Etrafta birsürü ıvır zıvır hazırlık maçı var. Hazırlık maçları bahis oynamak için çok tehlikelidir. Uzak durun deriz.
Fakat 22 Temmuz Cumartesi için güzel bir boks maçı ve bahis tahminimiz var. Dünyaca ünlü Arjantinli Carlos Baldomir, "Gökgürültüsü" lakaplı Arturo Gatti ile yumruklaşacak.
Bu karşılaşmayı bizce Gatti kazanır... Baldomir'in son maçlarına baktığımızda performansında bir dengesizlik olduğunu görüyoruz. Baldomir şu an şampiyon konumunda ama bu ünvanı alırken pek de gününde olmayan rakibi Zab Judah'ı devirdi sadece... Daha önceki maçlarında da grafiklerinde bir terslik var.
Gatti ise Floyd Mayweather'dan dayak yemesine rağmen çok iyi toparlandı ve geri dönüşü muhteşem olacak. Baldomir herşeyden önce dans edemiyor, ağır kalıyor ve eskisi kadar sert vuramıyor. Gatti her ne kadar süper formunda olmasa da Baldomir karşısında avantajlı çünkü Baldomir'in zayıflıkları Gatti için biçilmiş kaftan. Gatti Baldomir'den kesinlikle daha hızlı.
Gatti kazanır. Bets10 ve Milyar'da 1.40 alırsınız. Betelli ise bu maça oyun sırasında canlı bahis yapıyor. Gerçi bizim TV'ler canlı vermediği için canlı bahis'in heyecanı yok...
9 Temmuz'da çok iyi bir final izleyeceğiz. İki komşu, üçüncü bir komşunun evinde kozlarını paylaşacak: İtalya'nın "Azzurri"leri Fransa'nın "Les Blues"larıyla karşılaşıyor.
İtalya kupayı dördüncü kez alacak ve 1982'den beri ağlayan taraftarını susturacak.
Bizce son 20 yılın kupalarındaki dünyanın en iyi savunmasına sahip bugünkü İtalya... Bu adamlara gol mol atılmıyor kardeşim. Fransa'nın gol atmayı unutması gerekiyor.
Kupada şu ana kadar gol yemediler. Bir tane yediler, onu da kendi oyuncuları attı zaten... Kaledeki Buffon muhtemelen Adidas'ın Altın Ayakkabı'sını alacak. İnanılmaz kurtarışlar yapıyor.
Tabii savunmadaki diğer adamlar da mükemmel bir defans sergiliyorlar. Cannavaro, Zambrotta ve Grosso i-na-nıl-maz savunma yapılıyorlar. Yüzsüz Zambrotta yetinmeyip ataklara da katılıyor, hatta Ukrayna'ya bir de gol attı yetenekli eşşoleşek... Grosso'nun da aşağı kalır yanı yok, o da Almanya'da attı bir tane.
Fransızlar çok yaşlı. Bu yaştan sonra Saint Tropez'de takılmak varken bunlar halen gol atmaya çalışıyorlar...
İkinci Dünya Savaşı gazilerinden Zidane, 1789'daki Fransız Devrimi'nde aktif rol almış olan kaleci Barthez gibi dedeler sahaya bastonla çıkacak neredeyse...
Diğer genç oyuncular ise Fransız değiller, dikkat ederseniz, maçlar başlarken Fransız milli marşını bile söyleyemiyorlar. Fransızca bildiklerinden bile şüpheliyiz.
İtalya'da ise Toni, Gilardino, Iaquinta müthiş adamlar... Bu üçünden başka da gol atabilecek tonla adam var. İtalya'nın şu ana kadar attığı 11 golde 10 ayrı oyuncunun imzası var. Sadece Toni iki gol attı.
Haa bir de unutmadan, orta sahaya da çok önemli bir adam geri geldi: De Rossi... Bu cappuccino markası gibi isimli oyuncuya dikkat. Önceki dört maçta oynayamadı, çünkü ABD maçında ceza almıştı. Aslında tecrübesiz, ama çok yetenekli çocuk. İyi oran veren siteler varsa bu adamın gol atmasına oynayabilirsiniz. Eğer ilk 11'de o çıkmazsa Gattuso ya da Camoranesi onun yerini alabilir. Onlar da yetenekli oğlanlar.
İtalya alır bu kupayı Pazar günü. En azından İtalya lehine olan handikap bahislerine takılabilirsiniz. Bets10 yine bokunu çıkarmış, sadece bu maça 64 çeşit bahis var.
Almanya önceki maçında iki dakka daha dayansa İtalya maçı penaltılara kalacaktı ve herşey değişebilirdi.
Miroslav Klose gibi bir golcüye sahipler herşeyden önce. Altın ayakkabı ödülünün peşindeki bu golcü, Portekiz kalesi önünde zor tutulacak. Yanında da Podolski var üstelik. Daha ilk Dünya Kupası adama üç gol getirdi.
Yarı finalde Almanya İtalya'ya göre daha iyi oynadı. Bu gibi takımların performanslarının birbirine çok yakın olduğu maçlarda şans faktörü de oldukça belirleyici oluyor. Yoksa maç Almanya'nın daha çok hakkıydı sanki?
Alman kaleci Lehmann kupa boyunca gayet iyiydi, bu maçta da farkını gösterecek. Bunun yanında orta alandan ileriye çekeceklerini sandığımız Frings de gol arayışında kilit isim olacak.
Almanya kazanır. Demediniz, demeyin... En iyi oranlar Milyar'da....
Bir önceki maçta Fransızlar Brezilya'yı yenmedi, Brezilya Fransa'ya zorla yenildi.
Fransa Brezilya'yı geçerken oyunuyla turu geçmeyi hakeden taraftı gerçekten, fakat bundan daha önemli bir faktör Brezilya'nın o maçtaki kötü oyunuydu. Neredeyse ağır çekim oynayan "Berezilya"lılara karşı Monşerler rahat sayılabilecek bir galibiyet alarak buraya kadar geldiler.
Fransa iyi oynadı, ancak üçüncülükle yetinmek zorunda kalacaklar. Zidane ve çikolata renkli arkadaşlarının dengeli oyunu Portekiz'e sökmeyecek...
Savunmada Portekizliler muhtemelen şu an orta alanda bulunan Deco ve Costinha'yı biraz daha geriye çekecekler... Özellikle daha iyi koşan Deco, adına uygun bir şekilde sahanın birçok yerinde dekoratif amaçlı kullanılacak.
Portekiz'de de bir Ronaldo var, ve bu adam bu maçta bizce öne çıkacak. İngiltere'ye karşı ilk 11'de yer alması bile tartışılan bir adam olan Cristiano Ronaldo'nun gol atmasına yönelik bahislere girebilirsiniz, bu adam İngiltere maçında kendisi ve arkadaşları için sayısız gol şansı yakaladı... Tabii onun yanında 40 yıllık Figo dedemiz var. O da son uluslararası maçlarını oynuyor artık, kariyerinin zirvesinde bırakmak için dünya kupasında hırslı... İlk golü bu iki adamdan birinin atması muhtemel... Bu tip bahis severseniz Milyar'da "Gol atacak/atamayacak" seçeneklerine bakabilirsiniz...
Forvette bunlar olurken Portekiz arka alanı da boş durmuyor elbet. Beş maçta yalnızca bir gol yiyen kaleci Ricardo, kariyerinin doruğunda resmen... Portekiz savunması topu iyi kesip kontrol etme yetisine sahip.
Bu maçta Fransa'dan Brezilya maçındaki yüksek performansı beklemiyoruz, o çok yanıltıcı bir maçtı bizce... Brezilya çok şımarıktı ve hak ederek elendiler. Ama şimdi başında Luiz Felipe Scolari gibi bir teknik adam olan Portekiz karşısında Fransa'nın şansı daha az. Aynı teknik adam 2002 yılında Brezilya'yı finale taşımıştı, ve bugün onun da etkisiyle Portekiz bu turu geçecek.
Portekiz lehine handikaplar, veya Portekiz lehine az farklı skorlara takılabilirsiniz. Mesela "Portekiz tek farkla kazanır" derseniz Bets10'da 6.00 kazanabilirsiniz.
Pisa kulesi bu maçın iki taraf ülkesi hakkında bize fikir verebilir. İtalyanlar'ın "güzel" kulesi Alman mühendisliği ile yapılsaydı asla yana yatmazdı, ama çirkin ve dik bir Alman binası olarak hiçbir özelliği de olmazdı.
Bu adamların futbol anlayışlarında da aynı şeyi görmek mümkün. Sıkıcı ama disiplinli Alman oyunu, daha düzensiz ama estetik İtalyan oyunuyla buluşuyor.
4 Temmuz'daki maçta biraz olsun bize yön verebilecek şeyler Almanya'nın İtalya'ya oranla "daha takım bir takım" olması, fakat İtalyan defansının bu modeli pek takmayacak olmasıdır... Aslında bu "daha takım bir takım"lık sadece futbol takımında değil, iki ülkenin üretim yaptığı hemen her alanda gözlemlenebilen birşey... İtalyanlar kişisel ve estetiğe dayalı işlerde daha başarılı olurken, Almanlar disiplin, verimlilik ve ekip çalışması üzerinde duruyor.
Alman takımı forvette fırtına, ama savunmada açıkları var. Özellikle en gerideki adamlar hata yapmaya çok meyilli.
İtalyanlar ise daha içine kapanık bir oyun oynuyorlar ve savunmada gerçekten çok iyiler... Hatta kalecileri Buffon şu anda kupanın en iyi kalecisi durumunda... Ona eşlik eden defans adamları Zambrotta ve Cannavaro savunmadan kolay kolay geçit vermiyorlar.
Ukrayna'yı 3-0 ile geçerken İtalya'nın ileri uçtaki adamları da resmen "açıldı"... Özellikle Toni'ye dikkat. Bu adamın gol atacağı yüksek oranlı bahisler, risk sevenler için mantıklı olabilir. Mesela Milyar Toni ilk golü atarsa 6.55 veriyor.
Ayrıca unutmayalım ki artık İtalya'nın çok gol atmasını gerektiren bir durum da ortadan kalktı. Sadece bir gol atıp kapanarak Almanya'ya kendi stadlarını dar edebilirler. "Ziyaretçi takım tek farkla kazanır" Bets10'da 4.55 veriyor.
İtalya'nın savunması bu maçın sonucunu belirleyecektir. Bize de her iki takımın şansını Yüzde 50 olarak düşünerek İtalya lehine olan handikap bahislerini oynamak düşer.
Kendisine bu maç için "Banko" diyen tahminlere rağbet etmeyin deriz.
1998 Dünya Kupası Finali de Fransa ve Brezilya arasında olmuştu. O maçı Fransa 3-0 kazanmıştı ama şimdi işler biraz değişti.
Brezilya "namağlup" olarak buraya kadar geldi ve altıncı kez dünya kupasını evine götürmek istiyor.
Neredeyse tamamı zenci olan ama halen kendisine "Fransız Milli Takımı" diyen Fransa ise tüm tahmincileri yanıltarak İspanyol boğalarını devirdi ve bunu da "tutarlı olmayan" ataklarıyla yaptı. Saldırıları önceden kestirilemeyen bu ne idüğü belirsiz strateji işe yaramış gibi şimdilik...
Brezilya daha istikrarlı ve ne istediğini bilen bir oyun ortaya koyuyor. İleri uçta Ronaldo ve saz arkadaşları fasıl sunuyorlar, Ronaldinho'nun ise artık bu maçta herşeyini ortaya koyması ve gruba yakışan bir şarkı söylemesi bekleniyor.
Kupa boyunca herkes televizyonlarda Brezilya'nın defansının yetersizliği hakkında konuştu, ama unutmayalım ki yerden yere vurdukları o defans, dört maçta içeri sadece tek gol aldı. Kalede Dida döktürdü resmen. Cafu savunmanın belkemiği olarak görevini layıkıyla yerine getirdi. Roberto Carlos ise hem geride yer alarak hem de ara sıra ileri çıkıp ataklara katılarak enerjisini gösterdi.
Brezilya bu garip Fransız takımını yenecektir.